Van; hem yemekleri hem coğrafyası hem de kültür mirası ile son dönemde Doğu’nun yükselen yıldızlarından. Doğu ekspresi çok popüler olup yer kalmayınca alternatif olarak gözler Van gölü ekspresine çevrildi.

25 saatlik tren deneyimi bahane, Van her şeyi ile başlı başına şahaneeee… Hele de badem ağaçlarının çiçek açtığı zaman tüm şehri saran o bahar çoşkusu yok mu? İşte o bahar çoşkusunu yaşamak için, o pembenin binbir tonu çiçek açan ağaçları görmek için Van’a kesinlikle Nisan ayında gitmelisiniz.
Van’a ister Van Gölü Ekspresi ile 25 saatlik tren yolculuğu ile, ister uçakla isterseniz de çevre illerden otobüs ya da araç kiralayıp gelin; Van’ı Van yapan bu 7 mirası görmeden aşağıdaki listeyi tamamlamadan Van’dan dönmeyin. Peki nedir bu 7 miras derseniz işte karşınızda Van gezi rehberi:
- Van Gölü
- Van Adası- Akdamar
- Van Kedisi
- Van Kahvaltısı
- Van Balığı- İnci Kefali
- Van Kalesi
- Van Şelalesi- Muradiye
Van Gölü kenarında piknik yapın
Van Gölü ya da Vanlıların tabiriyle Van Denizi, Tatvan ilçesinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlamasıyla oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu volkanik bir göl. Vanlılar’ın deniz demesi çok normal çünkü Van gölü yaklaşık 3.713 km² yüz ölçümü ile Türkiye’nin en büyük gölü ve göle ait de çok sayıda koy var. Gittiğinizde göreceksiniz hem gölün her noktada sonsuzluk manzarası sunması hem bu birbirinden güzel yazın suya girilebilen koylar gerçekten bir deniz havası yaratıyor. Her göl manzarasına eşlik eden Artos ve Erek dağları ise karlı tepeleri ile masalsı bir görüntü oluşturuyor.
Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölü olması ile de ayrıca büyük bir öneme sahip. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırladığı için gölde tek bir balık türü yaşamaktadır. Van Balığı denilen inci kefali Van gölünde yaşayabilen tek balık olduğu için onun yaşam hikayesi de ayrı bir değer.
Van gölü içinde toplam 4 ada var ve Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahip olduğu için 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmişler.

Hepimizin uzun yıllardır bildiği ve nice esprilere konu olan Van gölü canavarına yöre halkı cidden hala inanıyor. Zamanında söylentinin çıkış noktası bölgeye turist çekmek için olduğu söyleniyor ama günümüzde yöre halkı İranlı turist yoğunluğundan çok sıkılmış durumda. Özellikle Nevruz tatilini geçirmek için tüm İranlılar Van’ı tercih ediyorlar. İranlılar için Van bir nevi Avrupan’nın Amsterdamı gibi:) Bir çok noktada Farsça tabela ve afiş görürseniz şaşırmayın. Vanlılar; İranlıların yoğunluğu sebebi ile nerdeyse kendi şehrimizde 2. sınıf insan muamelesi görüyoruz diyorlar.
Van gölü çevresi piknik yapmak için ideal. Belediye nerdeyse tüm Van gölü çevresine piknik alanları kurmuş. Mangal ateşinde manzaraya karşı çay içmenin bedeli paha biçilemez.

Van Adası Akdamar’da badem ağaçları arasında bahar çoşkusu yaşayın
Van gölü içinde Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş isimli 4 ada mevcut ama içlerinde en çok ziyaret edilen, en büyüğü ve en güzeli Akdamar adası. Adanın tamamı badem ağaçları ile çevrilmiş durumda. Nisan ayında gelirseniz, pembe beyaz çiçek açmış badem ağaçları içinde adanın tarihi kilisesi inanılmaz görkemli görünüyor. Vaktiniz varsa çay bahçesi de bulunan ada da tüm gününüzü ağaçları arasında muhteşem manzaralar eşliğinde geçirebilirsiniz. Göl manzarası, karlı dağ manzarası, ağaçların arasında gezen tavsanlar, uçan kuşlar ve rengarenk badem ağaçları ile baharın gelişini kutlamak için en renkli adres kesinlikle Van akdamar adası. M.S. 915-921 seneleri arasında ortacağ ermeni sanatını yansıtan kiliseyi de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Adaya ulaşım Van’ın Gevaş ilçesinden doldukça kalkan düzenli tekne seferleri ile yapılmaktadır. Gidiş-dönüş 15 TL tekne üceti yanında ada koruma altında olduğundan 10 TL giriş ücreti alınmaktadır. Müze kartı olanlar ücretsiz ziyaret edebilirler. Akdamar adasının bir de hüzünlü bir hikayesi var. Bu hikayeyi dinlemeden adadan ayrılmayın.

Zamanında bu adada yaşayan Ermeni baş keşişin, çok güzel Tamar adında bir kızı varmış. Adanın yakınlarındaki köyde çobanlık yapan bir genç Tamar’a âşık olur. Genç çoban Tamar’la buluşmak için her gece adaya yüzerken, Tamar ise her gece, karanlıkta yerini belli etmek için onu bir fenerle beklermiş. Bunu duyan Tamar’ın babası, fırtınalı bir gecede elinde fenerle adanın kıyısına inmiş ve genci göldeki girdap alanına doğru yönlendirmiş. Böylece gencin girdapın içine çekilip boğulmasına sebep olmuş.
Yüzmekten gücünü yitirip, yorulan genç çoban boğulmadan önce son nefesiyle “Ah Tamar!” diye haykırır. Bunu duyan kız da hemen ardından kendini gölün sularına bırakır. O günden sonra ada Ah Tamar! ismi ile anılmaya başlanır. Zamanla ise halk arasında ahtamara adası Akdamar diye söylenmeye başlanmış.


Van Kalesinden şehir manzarası izleyin
Van Kalesi, Urartu krallığı tarafından kütle halindeki taştan sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiş ve Urartu başkenti Tuşpa’yı kuş bakışı görüyormuş. Şimdi de Van şehrini tepeden seyredebileceğiniz Van gölünün kıyısındaki şehrin en özel ve simgesel yapısı bu kale.
Van kalesinin bulunduğu alanda Urartu krallığından kalma tarihi yapılar için kazı çalışmaları devam ediyor. Kale çok geniş bir alanda bulunduğundan kaleye çıkabileceğiniz 2 nokta bulunuyor. Van eski evlerinin ordan giriş yaparsanız 5 TL ödeyerek yaklaşık 20 dakika da kalenin tepesine çıkıp muhteşem manzara ile karşılaşabilirsiniz. Diğer noktadan ise çıkış ise malesef 1 saati geçiyormuş.



Van Kedisini besleyin, sevin
Van kedisi, hepimizin bildiği gibi tek gözü mavi diğer gözü kehribar yeşil olan nadide, diğer kedi türlerinin aksine suyu seven ve dünya üzerinde melezleşmeyen, saflığını koruyabilmiş canlıların başında geliyor.
Van’a kadar gitmişken Van kedisi görüp sevebileceğiniz 2 nokta var. Biri kalenin çok yakınında Van kedi evi. Burada kedileri camekandan sevebiliyorsunuz. Diğerisi ise Yüzüncüyıl üniversitesinde yer alan kedi evi. Buradaki kedi evi hem çok büyük hem de içerisine girip kedilere dokunup onlara mama verebiliyorsunuz.

Van gölüne karşı Van kahvaltısı yapın
Van’a gelince Türkiye’nin en meşhur kahvaltısını yemeden dönmek olmaz. Van gölü kıyısında birbirinden güzel kahvaltıcılar var ama en meşhurları Edremitte bulunan Sütçü Fevzi ve Sütçü Kahvaltı; şehir merkezinde ise Gel Gör.
Van kahvaltısının en büyük özelliği çok fazla çeşit ürün sunulması. Başka yerde bulamayacağınız Van kahvaltısında denemeniz gereken en özel lezzetler ise Van katmeri, otlu peynir, kuru cacık, manda kaymağı, kavut, murtuğa.

Van balığı İnci Kefali’nin inanılmaz yaşam hikayesini dinleyin, tadına bakın
Uçan Balık İnci Kefali, Van Denizi’nin tuzlu-sodalı sularında yaşayabilen tek canlı türüdür ve dünyada sadece bu kapalı havzada bulunmaktadır. Uçan balık lakabını alan inci kefalinin en önemli özelliği, Van gölünde Nisan Mayıs aylarında göç dönemi akıntıya karşı yüzüp 20 cm’ye kadar zıplayarak kayaları aşmalarıdır.
İnci kefali balığı ilk baharda Van Denizinden tutularak tuza yatırılır böylece her mevsimde yenebilecek bir özellik kazanır. Van’a ne zaman giderseniz van gölü kenarındaki balıkçılarda bu balığın hikayesini dinleyip tadına bakabilirsiniz.

Van Şelalesi Muradiye’de kamp yapın
Van iline 80 km uzaklıkta Muradiye ilçesinde yer alan Muradiye şelalesi, bend-i mahi çayının üzerinde yer alır. 50 metre yükseliği ile bir şelaleye göre düşük kalsa da bend-i mahi çayının kuvvetli akış gücünden dolayı görkemli bir manzara sunar. Özellikle bahar ve yaz aylarında sizi rengarenk çiçeklerle karşılayan şelalelin altına indiğinizde ise suyun sesi doğal bir beste ve müthiş bir serinlik verir. Tam da bu sebeplerle Muradiye şelalesi kamp yapmak doğa ile bütünleşmek için mükemmel bir rotadır.

Van’da bunları yapacağız da araba kiralamak istemiyorum ya da otobüslerle gitmek istemiyorum derseniz, araçlı rehberiniz de hazır. Doğma büyüme Vanlı Selahattin abi hem çok komik hem de tam bir Van aşığı. 05424618071 numaradan kendisini ararsanız, kişi sayınız ve gün sayınıza göre büyük küçük araba ayarlayıp sizi gezdiriyor.
Gelecek yazılarımdan ve videolarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni buralarda da takip etmeyi unutmayın! 😉
Instagram: @renklirotalar
YouTube: Renkli Rotalar
Facebook: Renkli Rotalar
Pinterest: Renkli Rotalar