Hallstatt, Avusturya’nın rüya kasabası diyorum çünkü gerçekten uzunca bir süre rüyalarımı süsledi bu masalsı kasaba. Her resmini gördüğümde iç geçirdim. Ahh ne zaman kavuşuruz dedim, önce sevgili bulmayı bekledim, bu kadar romantik bir yere eşim olmadan gitmem dedim. Sonra da düğün süreci, para biriktirme durumları, evlendik derken tekrar normal tempomuza dönmeyi bekledim. Eşime doğum günü hediyesi Hallstatt’a uzanan bir uçak bileti almam ile bu büyüleyici kasaba hayalime çok yaklaştım. Nisan 2018’de tam da eşimin doğum gününde ise Hallshatt’daydık. Öyle bir güzel zamanda kavuştum ki hava da ortam da resmen mükemmeldi. Şu an Hallstatt gezi rehberi yazıyor olmak çok heyecan verici çünkü hayallerin gerçek olduğunu gösteriyor.
Hallstatt Hakkında Kısa Kısa
- Avusturya’nın yaklaşık 1000 nüfuslu Hallstatt köyü, doğal güzellikleri ve muhteşem mimarisi ile UNESCO’nun ‘Dünya Kültür Mirası’ listesinde yer alıyor. Salzkammergut’a bağlı köy, 7000 yıllık bir geçmişe sahip.
- Hallstatt aslında tarihi bir tuz üretim merkezi. Dünya’nın en eski tuz madenleri burada bulunuyor.
- Avusturya’nın en eski köyü olan Hallstatt, Hallstatter gölünün kıyısında Salzburg ve Graz şehirlerinin arasında bulunuyor.
- Son dönemde Hallstatt o kadar popüler ki Avusturya’nın Başkenti Viyana’nın bile pabucunu dama atmış durumda böyle olunca da tüm fotoğrafçıların gezginlerin favori rotası burası. Hatta o kadar seviliyor ki National Geographic’in araştırmasına göre Dünya’da en çok fotoğrafı çekilen 5 yerden birisi.
- Hallstatt’ gittiğinizde en çok göreceğiniz turist topluluğu Çinliler. Nedense en çok burayı Çinliler sevmiş. Sevmekle kalmamış gidip kasabanın birebir aynısını Çin’in Guangdong eyaletindeki Huizhou kentine 60 kilometre mesafede kurmuşlar. Tabii bu replika olayı tüm dünya’da duyulunca Hallstatt’ın ününe ün katmış.
Hallstat’ı yakından tanıdıkça ayy orda olmak ne güzel olurdu deyip benim gibi hayallere dalındıysa ve şimdiden bilet fiyatları bakılmaya başlanıyorsa hadi o zaman işte karşınızda Hallstatt gezi rehberi….
Hallstatt’a Nasıl Gidilir?
Hallstatt, turistik bir köy olmasına rağmen aynı zamanda çok çok küçük bir köy olduğu için havalimanı yok. En rahat ulaşım için ise en yakın havalimanına uçup ordan araba kiralamalısınız. Tabii, tren, feribot ve otobüs alternatifleriniz de var ama tabii bir hayli zahmetli.
Araba ile Hallstat’a Nasıl Gidilir?
Hallstatt; Salzburg’a 75 dakika, Viyana’ya 200 dakika, Graz’a ise 145 dakika mesafede bulunuyor. Bu şehirlere uçup ordan araba kiralayıp mükemmel manzaralar eşliğinde Hallstatt’a varabilirsiniz. Manzaralar cidden mükemmel çünkü burası Avusturya’nın göller bölgesinde kalıyor ve en yeşilin binbir tonu ortamları sunuyor.
Biz ne yaptık? O kadar schengen almışız yurtdışına gidiyoruz sadece Hallstatt bize yetmez dedik ve uçuşumuzu Münih’e aldık. Münih’i merkez seçip hem Almanya’da meşhur romantik yol kasabalarını hem de Avusturya’da Salzburg ve Hallstatt’ı gezdik. Münih’ten Hallstat yaklaşık 207 km ve 3 saat sürüyor. Yollar çok düzgün ve manzaralar da çok keyifli olduğu için yol hiç yormuyor. Yine de biz planlamamızı Münih’ten Hallstatt’a Halstatt’tan Salzburg’a şeklinde yaptık. Böylece dolu dolu 1 tam günü Hallstatt’a ayırıp gece ise 75 dakikalık kolay bir yolculuk ile Salzburg’daki otelimize vardık. Ertesi gün ise Salzburg’u gezip akşam üzeri Münih’e geri döndük. Avusturya’da Viyana’yı gördüyseniz bu alternatif plan çok mantıklı tavsiye ederim.
Bu planda bilmeniz gereken kritik konu: Almanya’dan Avusturya’ya geçiş için vignette denilen otoyol bandrolü alınması zorunlu. En kısa 10 günlük alınabiliyor ve ücreti 9 Euro. Avusturya sınırına yaklaştığında zaten tüm tabelalar vignette yazıp sana hatırlatıyor. Yol üzerindeki tüm benzincilerden alabilirsiniz. Yapışkanlı direk aracınınız camına yapıştırıp geçiyorsunuz. Kontrole hiç denk gelmedik ama bu bandrol olmadan yakalanırsan cezası bayağı sağlammış.
Hallstatt’ta Otopark
Araba kiraladınız Hallshatt’a doğru yola koyuldunuz, bu aracı ne yapacağız şimdi? Ben gitmeden blogları okuyup herhalde araba ile çok zorlanacağız, park yeri bulamayacağız ve arabayı bırakıp bayağı yürüceğiz falan diye düşünüp stres olmuştum ama olay aşırı basitmiş. Hallstatt köyüne araba ile giriş yok, Zaten araba girecek kadar büyük alan da yok:) Sistemi de çok güzel kurmuşlar.
Hallstatt kasabasına yaklaşırken her yerde otopark yönlendirmelerini göreceksiniz. Hallstatt’ın üzerinde bulunduğu dağın içinden geçen bir tünel var işte o tüneli geçince Hallstatt’a geldiniz demek. Tüneli geçer geçmez tabelalar sizi sağa otopark’a doğru yönlendirecek. Otoparklarda görevli yok, her şey otomatik. Girer girmez kartınızı alıyorsunuz, çıkarken ise ödemeyi ister kredikartı ile ister nakit makinalardan yapıyorsunuz. Ödeme yaptıktan sonra ise yeni kartınızı okutup Hallstatt’a zor da olsa veda edebilirsiniz. Otopark fiyatına gelince; İlk 15 dakika ücretsiz, 15 dakika ile 1 saat arası 3 Euro, 1 saat ile 2 saat arası 5 Euro, 2 saat ile 3 saat arası 6,5 Euro, 3 saat ile 6 saat arası 7,50 Euro, 6 saat ile 24 saat arası saat başına 0,50 Euro şeklinde kademeli olarak değişiyor. Biz yüksek sezonda ve saat 12:00 civarında kasabaya gelmemize rağmen otopark dolu değildi çünkü özellikle hafta içi sayılabilecek Cuma gününe bu gezimizi denk getirdik ve çok rahat ettik.
Hallstatt’a araba ile gelecekseniz hele de haftasonu gelecekseniz mutlaka erkenden köye gelmeye bakın. Bölge de 3 büyük otopark olmasına rağmen yüksek sezonde ve haftasonu ne yazık ki yetmiyor ve çok sıra beklemeniz gerekiyormuş. Hallstatt’ta konaklayacaksanız işler sizin için daha rahat olabilir çünkü otoparklardan biri sadece otel konaklaması yapacaklar için ayrılmış durumda. Konaklama yapacaklar otoparkı nasıl kullanacağınızı otelinizden ısrarla öğreniniz:)
Mesela Tuz madenlerinin ve SkyWalk gözlem nokasına nereden nasıl çıkılıyor diye merak ediyordum, hiç bir yerde görünmüyordu. O da aşırı basitmiş. Aracınız park edince dağa doğru bakın karşınızda finüküler göreceksiniz. Finüküler zaten sizi direk götürüyor:)
Tren ile Hallstat’a Nasıl Gidilir?
Bu kısmı ben deneyimlemediğim için internetten sizin için araştırdım. Viyana ve Salzburg trenle Hallstatt’a gitmek için en çok tercih edilen iki şehirmiş. Ayrıntılı bilgiyi, tren saatlerini ve son fiyatları http://www.oebb.at/en/ sitesinden kontrol edebilirsiniz. Gidiş-dönüş bileti yaklaşık 35 Euroymuş. Bu tren sizi Hallstatt’ın karşı kıyısına bırakıyormış, tren saatlerine göre düzenlenmiş tekne ise sizi istasyondan gölün karşı kıyısına yani Hallsat’a 3 Euro’ya geçiriyormuş. Trenin zorluğu ise en az 2 bazen 3 aktarma yapmanız gerektiği ve en son 18:45 gibi hem Viyana hem de Salzburg için Hallstatt’tan kalkan trenlerin bitmesi. Yani trenle günü birlik geleceklerin gerçekten erken yola çıkmaları gerekiyor.
Hallstatt’a Ne Zaman Gitmeli?
Hallstatt o kadar büyülü bir kasaba ki hangi mevsim gidilerse gidilsin muazzam manzaralar yakalayıp her türlü aşık olacağınızın garantisini verebilirim o yüzden o mevsim bu mevsim diye ayırt etmeye gerek yok dünya gözüyle orayı görün yeter. Tabii çoğu yerde insanlar en çok ilkbahar ve kış aylarını öneriyor. Benim favorim ise deneyimlediğim haliyle İlkbahar’ın mükemmel olduğudur. Çünkü hava güzel henüz aşırı turist kalabalığı yok ve tüm aktiviteler de bu dönemde açık. Tam bir renkli rota görünümünde doğanın tüm renklerine tekrar tekrar aşık olacaksınız.
Kışın ise hem noel ruhu hem de karlar altında Hallstatt manzaraları gerçekten çok güzel çok özel ama Nisan ayına kadar gölde elektrikli botlar, finüküler çalışmıyor ve Tuz madenleri ile Skywalk gözlem noktası kapalı. Bu deneyimlersiz bir Hallstatt olmayacağı için Nisan sonrası dönem ideal. Nisan-Ekim arasında tüm aktiviteleri deneyebiliyorsunuz. Hatta yazın gölde yüzebiliyorsunuz. Ama bir daha sansım olsa (umarım olur aşık oldum) bu sefer de lapa lapa karlar altında bu masalı yaşamak isterim. İlk kez gidecekler için ise İlkbahar ve sonrasını öneriyorum.
Hallstatt Konaklama
Biz Hallstatt’a1 tam gün ayırdık. Sabah Münih’ten yola çıktık. Öğlene doğru Hallstatt’taydık. Akşam ise güneşin batışı ile birlikte 20.00 gibi Hallstatt’tan ayrılmıştık. Açıkcası son saatlerde aynı yerden 3. kez geçtiğimiz bile oluyordu o yüzden ekonomik olması için ben Hallstatt’ta konaklamanızı önermiyorum ama yine de her zaman Hallstatt’tan ayrılmak çok zor onu söylemem lazım. Hallstatt çok turistik ve küçük bir köy olduğu için seçenek az, fiyatlar çok yüksek. Bütçeniz el veriyorsa burada konaklamak çok güzel bir deneyim olurdu. Zamanı durduran bir yer burası, kafanızı boşaltmak dinlenmiş bir zihin ile evinize dönmek için birebir. Hallstatt otel önerilerime bu linkten ulaşabilirsiniz. Hallstatt tarafında konaklamak istiyorum ama bütçem yetmiyor derseniz Salzburg yakın ve görülmesi gereken bir konaklama noktası olabilir ya da Hallstatt yakınlarında göl kenarında sonsuz yeşillikler arasında çok tatlı dağ evleri var. Onları da tercih edebilirsiniz. Biz ertesi gün Salzburg’u gezmek için Salzburg’da Hotel Hofmann‘da konaklamıştık. Fiyatı da 80 Euroydu, keyifli bir oteldi burayı da önerebilirim. Salzburg’ta önerdiğim diğer otel alternatiflerine ise bu linkten ulaşabilirsiniz.
Hallstatt Gezilecek Yerler ve Aktiviteler
Hallstatt her anı heyecanı her anı rengarenk çok çok güzel bir kasaba o yüzden ölmeden önce görülecek yerler listenizde mutlaka olmalı. Benim Hallstatt seyahati boyunca heyecandan ve gördüğüm etkileyici manzaralar karşısında ağzım hiç kapanmadı, tüm kasabayı mutluluk kahkahaları ile gezdim. O yüzden gezinin her anı çok keyifliydi. Size de gezilecek yerler listesi hazırladım ama bu köyün en keyifli gezme şekli bence plansız gezmek. Her manzarada durmak, hayranlıkla izleyip şükretmek. Haritaya falan gerek olmadan canınız nereye doğru gitmek nerede soluklanmak nerede yemek yemek istiyorsa içinizden geldiği gibi gezmelisiniz öyle keyfi çıkar buranın. İlkbahar Yaz aylarında Hallstatt’daysanız kano, kayaking, rafting ve trekking gibi çok fazla alternatifiniz var. Hatta arttırıyorum yazın gölde denize bile giriliyormuş. Suyu soğuk olsa da bu deneyimi yaşamak çok isterdim.
Tuz Madenleri ve Skywalk Gözlem Noktası
Biz nasıl gezdik? Aracımızı park ettikten sonra heyecanla önce kuşbakışı bu masalı yaşamak istedik. Otopark alanından görülen finükülere doğru ilerledik. Finüküler girişini müze girişi gibi konumlandırmışlar. Burdan seçtiğiniz bilet tipine göre hem finüküler hem Skywalk gözlem noktası hem de Tuz madeni gezisi için bilet alabiliyorsunuz. Yani Tuz madenleri ile Skywalk gözlem noktası ayrı değil, aynı yerdeler. Finüküler tek yön biniş 9 Euro, gidiş-dönüş alırsan ise 16 Euro. Finüküler ile çıktığın yer Skywalk gözlem noktası oluyor. Skywalk için ekstra ödeme yapmıyorsun ama tuz madenleri için ekstra 14 Euro daha isteniyor. Burası için Tuz madeninin ne kadar önemli olduğunu bildiğim için ben burayı mutlaka görmek istemiştim. Maden turunun videolarını da izleyince bana tur çok keyifli geldi ama eşimin kapalı alan fobisi olduğu için ona çok dar ve kasvetli geldi. Asla ama asla para verip beni oraya sokamazsın dedi. Ben tek gireyim dedim ama kadın tur en az 2 saat sürüyor deyince Okanı o kadar süre yanlız bırakmak istemedim eee parası da 30 Euro olunca çok pahalı geldi tamam girmeyelim dedim. O yüzden biz sadece Skywalk gözlem evini deneyimledik. Manzara mükemmeldi. Zaten Dünya’nın en güzel manzaralı noktalarından biri seçilmiş ve dünya manzara mirası olarak korunuyor. Finüküler ve Tuz madenlerine gitmek istiyorsanız sadece Nisan’dan Eylül sonuna kadar açık oluyor. Gün içinde ise saat 9:00-16:30 arasında hizmet veriyor.
Elektrikli Botla Göl Turu
Tepeden manzaraları seyrettikten sonra bu sefer de gölden bu manzarayı seyretmek istedik. Hallstatt’ta elektrikli bot kiralayan birçok yer var ama biz botları rengarenk olan ve çok romantik görünen kasabanın girişindeki ilk firmadan kiraladık. Sahibi çok tatlı genç bir kadındı. Turuncu mu mavi bot mu kararsız kalmışken meğersem biri 300 watt diğeri 500 wattlık botmuş. Bu ne demek oluyor? Yarım saat bot kiralarsanız daha güçlü olan ile daha hızlı yol alıyorsunuz. Bizim amacımız keyif yapmak olduğu için 300 wattlık olanı tercih ettik ve mavi renk bize düştü, sans işte kıyafetimle de müthiş uydu:) 300 wattlık tekneyi 1 saat kiralamaya 12 Euro verdik. 500 watt olanlar ise 15 Euro idi. Hallstattlılar doğayı korumak için botları mazotlu değil elektrikli yapmışlar, çok güzel bir uygulama değil mi ya? Hallstatt’ta yapılması gereken 1 numaralı etkinlik budur, ben bu kadar romantik bu kadar güzel manzaralı başka yolculuk yapmadım. Resmen eşsizdi. Lütfen lütfen siz de yapın, bu güzelliği siz de yaşayın:) Tabii, sadece Nisan-Eylül ayları arasında bu botların çalıştığını unutmayın.
Beinhaus Kemik Evi
Bizim bu kemik evi açıkcası çok ilgimizi çekmediği için muhteşem manzaralarda oturmayı tercih ettik ve gitmedik ama eminim ilgisini çekenler olacaktır. Burası 1,5 Euro karşılığında girebileceğiniz içinde 1200’e yakın kafatası ve kemik bulunan müze. Hallstatt dağlarla çevrili küçük bir köy olduğu için mezar alanı kısıtlıymış. Ölüler geçici olarak gömülüyor ve 15 yıl sonra kemikler tekrar çıkarılıp beyazlaması için bu eve bırakılıyormuş. 1700’lü yıllarda bu evde ölülerin kafataslarını ve kemiklerini çıkarıp kurutmuşlar, temizlemişler ve kafataslarını motiflerle boyamışlar. Böylece yeni ölülerin kullanımı için yer açmışlar. Bu kemik ev köyün tepesinde görülen St Michael Kilisesi’nin girişinde bulunuyor.
Market Square
Avrupa’nın her kasabası her şehrinde olduğu gibi burda da köyün kalbinin attığı yer. market Square yani Hallstatt meydanı. Meydan o kadar güzel ki ağaçlarla süslenmiş rengarenk evler, banklar, hediyelik eşya dükkanları, cafeler ve huzur bulmuş insanları ile hiç ayrılmak istemeyeciğiniz bir yer. Meydan’ın tarihi 14.yüzyıla dayanıyor, mimarisini yuvarlak formada yapmışlar ve tam ortada ise çok kutsal Holy Trinity (Baba, Oğul, Kutsal Ruh) Sütunu var. Ayrıca meydanın hemen yanında Hallstatt Kültür Mirası Müzesi’ de var. Hallstatt’ın tarihini keşfetmek isteyebilirsiniz.
Evangelical Church
Köy içerisinde her yerden görülen Evangelical Kilisesi de uğramanız gereken yerlerden biri. Hallstatt fotoğraflarının en belirgin simgesi olan Halstatt Protestan Kilisesinin yapımı 18. yüzyıla dayanıyor ve yapımı 5 yıl sürmüş. Tüm fotoğraflarda kendini gösteren bu kiliseyi de görmezseniz olmaz ama değil mi? Kilisenin terasından bütün köy manzarasını izleyebilirsiniz.
Buarada kilisenin de göründüğü o meşhur fotoğrafı çekmek için köyün en sonuna doğru yürümeniz gerekiyor. Zaten Asyalıları takip ederseniz sizi direk oraya götüreceklerdir.
Hallstatt Yeme İçme
Hallstatt gölünde o kadar gezdiniz eee gölden yakalanan balığın tadına da mutlaka bakmalısınız. Nerdeyse tüm restaurantlarda gölden çıkan balık servis ediliyor tadı da çok güzeldi. Tüm Avusturya’da bulabileceğiniz “Fassbier” fıçı birası Hallstatt’ta da içilebilir. Buarada her restaurantın kendi ev yapımı birası da var, onları da keyifle göl manzarasına karşı içebilirsiniz.
Bir çeşit meyve ve bitki likörü olan Schnapps, aslen Almanların yaptığı ama çevre Avrupa ülkelerinde de ünlü, kışın kar altında ısınmak için içilecek en güzel distile dijestiflerden onu da mutkala denemelisiniz.
Gasthof Zauner,Gasthof Simony, Cafe Derbl ve Bräugasthof Konuk Evi’nin restuarantlarını denediğim için size önerebilirim.
Fiyatlar ise bölgenin meşhur balığı ve bira için 20,20 Euro ödedik. Bir başka restaurantta ise kahve, tatlı, bira ve patates kızartması için 16,5 Euro ödedik. Fiyatlar tüm restaurantlarda aşağı yukarı böyle.
Avusturya’dan paylaştığım fotoğraflara Instagram’da #renklirotalarAvusturya hashtagi ile ulaşabilirsiniz.
Gelecek yazılarımdan ve videolarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni buralarda da takip etmeyi unutmayın! 😉
Instagram: @renklirotalar
YouTube: Renkli Rotalar
Duygu
5 Şubat 2020 at 4:52 pmElinize sağlık. Bir bakmak isterseniz bu da benim gözümden Hallstatt: http://yollarbenimumudum.com/hallstatt-gezisi/
Renkli Rotalar
12 Şubat 2020 at 5:17 amÇok teşekkürler