Rüya gibi geçen 15 günün ardından, ilklerle dolu bir tatili geride bıraktığım bugünlerde hemen Amerika notlarını toparlamaya koyuldum. Sizlerle 15 gün boyunca mesafe olarak çok uzaktık ama gönül bağımız inanılmaz yakındı. Gerçekten an ve an 3800 kmlik tüm rotayı birlikte yaptık. Düşünsenize; Amerika seyahatimizde 15 gün boyunca gördüğümüz her yer bir şekilde bir diziden, bir şarkıdan ya da bir filmden tanıdıktı çünkü Amerikan filmleri ile büyümüş bir nesil değil miyiz? Paylaştığım her rotada birlikte heyecanlandık, birlikte güldük ve birlikte her gördüğümüz güzelliğe bayıldık. O yüzden bu yazıyı hemen yazmak sizin seyahatlerinize yetiştirmek de benim gönül borcum. Hazırsanız işte karşınızda; Baştan Sona Amerika Seyahati Planlama Rehberi …
Baştan Sona Amerika Seyahati Planlama Rehberi
İtiraf etmeliyim bu rota yerine ilk başta ben Meksika-Küba seyahati planlamıştım ama eşim ben Amerika istiyorum, Mustang ile gezmek istiyorum deyince planlamayı Amerika üzerine yoğunlaştırdık. Aslında bu karar verme aşamasında da biraz geç kalmış olduk. Size tavsiyem böyle uzun ve pahalı bir ülke rotası için planlamaya 9-12 ay önceden başlamanız. O kadar erken olmaz derseniz ise bizim gibi en en geç 6 ay önceden başlamanız. Özellikle de bu rota bayram zamanlarını içeriyorsa ucuz bilet bulmanız için, daha fazla konaklama alternatifi için ve rezervasyon ile girilen ulusal parklar için en en geç 6 ay önceden planlama şart.
Bu arada bu konularla ile ilgili tam da Amerika seyahatine çıkmadan bir Youtube videosu hazırlamıştım. Hem uzun seyahatler için nasıl bavul hazırladığımı hem de planlamamızı kısaca anlatmıştım. Videoyu izleyip, kanala abone olursanız beni çok mutlu edersiniz hem de bundan sonraki videolar için motivasyon olur.
Amerika Turları
Özgürlükler ülkesi Amerika; New York, Miami, Los Angeles ve Hawaii Adaları ile dünyada turizminin kalbinin attığı yerdir. Özgürlük Heykeli’nin ihtişamı, Hollywood’un eğlenceli atmosferi, Disneyland’ın masalsı dünyası, Golden Gate Köprüsü’nün olağanüstü manzarası, Central Park’ın hareketli ortamı ve tabi ki çok daha fazlası Amerika turları ile sizleri çağırıyor.
İşte ABD’de rüya gibi bir tatil geçirmenizi sağlayacak harika tur fırsatları;
Keyifli bir tatil için sizleri bekleyen Amerika Turları için tıklayınız.
Amerika Gezisi Planlama ve 15 Günlük Rotamız
Veee artık istediğiniz gibi tüm süreci tek tek anlatarak bu 15 günlük seyahati nasıl planladığımı yazıyorum. Rotaya karar verir vermez ilk iş uçak bileti bakmak olmalı. Biz 6 ay kala ilk uçak biletlerini baktığımızda bayram dönemi de olduğundan ne kadar pahalı olduklarını söylememe gerek yok sanırım. Neredeyse 1 kişi gidiş-dönüş 10.000 TL rakamlarını gördük. Ucuz bilet bulamayacağımızı anlayınca hemen THY ile direk uçalım ve millerimizle bileti alalım aşamasına geçtik. Tabii uçak bileti ile ilgili de anlatacağım çok nokta var, birazdan Amerika’ya uçuş başlığında tüm ayrıntıları gelecek. Asla ve asla tam olarak rotanızı planlamadan uçak biletini satın almayın ama şansınız var ise rezervasyon mutlaka yaptırın. Kabaca kafamda planı kurgulayıp hemen mil sınıfından rezervasyon yaptırıp sonra 15 günü tek tek planlamaya başladım.
Ben böyle uzun rotaları planlarken hemen bir excel açıyorum ve başlıyorum orada gün gün yazmaya. İlk uçak rezervasyonları yerleştiriyorum sonra görmek istediğim Los angeles , San francisco, Las Vegas gibi ana şehirleri excele yazıyorum. Bu arada ise yerli-yabancı bir sürü blog okuyup üstüne de instagramda o şehirlerle ilgili beğendiğim fotoğrafları kaydedip klasörlüyorum. Bu şekilde hangi şehirde nereleri gezeceğim ve bu kadar gezilecek nokta için kaç gün gerekir kabaca görmüş oluyorum. Los Angeles’a 3 gün Las Vegas’a 2 gün ayırma sebebim gezilecek noktaların sayısına göre anlayacağınız.
Bir yandan ise google maps açıp gitmek istediğim tüm şehirleri, görmek istediğim tüm ulusal parkları ve İnstagram’da kaydettiğim tüm noktaları (mekanlar, müzeler, barlar ve alışveriş noktaları vb) işaretliyorum. Bu şekilde ise rotamın sıralamasını çıkarıyorum. Los Angeles’tan aşağı inip San Diego’ya gidip sonra Las Vegas gitmek yerine Los Angeles’tan direk Las Vegas’a gitmeye google mapsten saat hesabı yaparak karar veriyorum. Kısaca araba kullanma sürelerimizi mümkün olduğunca minimuma indirmeye çalışıyorum. Bir de bir gün çok araba kullandık ise diğer gün daha sakin bir gün geçirip dinlenmek önemli, o yüzden excelde mutlaka o gün kaç saat araba kullanacağımızı da yazıyorum.
Amerika gerçekten çok büyük ve görülecek çok fazla yeri olan bir ülke. Her şeyi her yeri sınırlı zamanda görmek mümkün değil, o yüzden öncelik sıralaması yapmak çok önemli. Mesela zaman yetmediği için mapste işaretli olmasına rağmen plandan Death Valley ve Sequoia National Park’ı çıkarmak zorunda kaldım. Fire Valley State Park ise excelde olmasına rağmen seyahat sırasında yorgun hissettiğimizden erken kalkıp gidemedik. Yine Laguna Beach excelde kesin gidilecek diye yazdığım bir yer olmasına rağmen trafik yüzünden es geçtiğimiz bir yer oldu. O yüzden son planınızda da her zaman esneklik yapabileceğiniz ya da vazgeçebileceğiniz noktalar olması gerekiyor. Siz ne kadar her şeyi planlasanız bile mutlaka yolda ufak aksilikler çıkabiliyor.
Bu şekilde uçak biletlerimize göre biz rotamızı Los Angeles’ta başlayıp San Francisco’da bitecek şekilde ayarladık. Siz daha uygun bilet bulursanız aynı rotayı tam tersi şekilde San Francisco’dan başlayıp Los Angeles’ta kurgulayacak şekilde de planlayabilirsiniz. 15 günlük rotamız şu şekildeydi: Los Angeles, Route 66, Las Vegas, Grand Canyon, Antelope Canyon, Horseshoe Bend, Joshua Tree National Park, San Diego, Pacific Coast Highway ve San Francisco.
Daha fazla zamanı olanlar için ise bu rotaya ek gidilebilecek noktaları da sıralıyorum. Los Angeles’ta biz bütçesizlikten iptal ettik ama siz kişi başı 180 dolar bana koymaz derseniz Universal Studios ya da daha uygun alternatif Six Flags için ekstra 1 gün ayırabilirsiniz. Los Angeles’tan Las Vegas’a gelirken ekstra 1 günü de Death Valley ve Sequoia National Park’a ayırabilirsiniz. Las vegas’ta ekstra 1 gün daha kalırsanız ise Fire Valley National Park ya da helikopterle Grand Canyon’un south kısmını görebilirsiniz. Joshua planına ise Palm Spring ve Salvation Mountain eklenebilir. San Francisco’da ise Napa Valley ve Lake Tahoe yine en merak ettiğim ama zamansızlıktan gidemeğim yerlerdi, vakti olanlar mutlaka listeye eklesin derim.
Amerika Rotasında Önden Tamamlanması Gereken Rezervasyonlar
Aslında tüm seyahatlerde olduğu gibi bu rotada da uçak, konaklama ve araba rezervasyonlarını önden yapıyoruz ama bu rotada tüm rezervasyonlar aşırı kritik bir önem taşıyor. Çünkü özellikle yüksek sezonda inanılmaz bir talep oluyor, fiyatlar katlanarak artıyor. Seyahatimize son 2 ay kala baktığımızda değil yüksek fiyattan kiralamak, araç kiralama sitelerinde üstü açık araba kalmamıştı bile düşünün. Araba kiraladıktan sonra rezervasyonda değişiklik yapmak isterseniz ise ne yazık ki sistem rezervasyonu sıfırlıyor. Yani rezervasyonda değişiklik yapmak istediğiniz günün fiyatları geçerli oluyor. denedik ordan biliyorum, önden takvimi kesinleştirmek kritik
Konaklama fiyatları özellikle San Francisco’da dehşet pahalı, yani bakmaya başlayınca hak vereceksiniz saçma fiyatlar göreceksiniz o yüzden de nispeten uygun ve güzel olan alternatifler anında bitiyor. Aynı şekilde bizim gibi Joshua’da konsept bir karavan deneyimi yaşamak isterseniz yine çok az alternatif olduğu (Kamp alanında sadece 4-5 karavan vardı) için ve aşırı talep olduğundan yer bulmak için çok önceden rezervasyon şart. Uçağı alır almaz ilk rezervasyonumu Joshua için yaptım öyle düşünün. Çok özenmiştim eğer yer olmasadı ağlardım valla:)
https://www.instagram.com/p/BzLr_T8FaHT/
Bir de beni en çok strese sokan gezilecek nokta Antelope Canyon olmuştu. Önden rezervasyon yapmadan elini kolunu sallayarak girmek imkansız. Mutlaka rehberli tur ile gidiliyor ve 1 gün içinde kısıtlı sayıda insan kanyona alınıyor. O yüzden de istediğiniz gün ve saatte kanyonu gezmek için aylar aylar önceden rezervasyon şart. Amerika rotasına karar verdiğimiz andan itibaren yukarıdaki exceli kabaca oluşturup hangi gün hangi saatte Antelope Canyon’da olacağımızı bulmaya çalıştım. Açıkcası biraz da stres yaptım. Gideceğimiz en uzak nokta ve en uzun saatler araba kullanmamız gereken yer Antelope Canyondu. Biz Ken’s Tours firmasında Lower Antelope Canyon için saat 11:00 seansına rezervasyon yaptırdık. Vergilerle 55 dolarlık ücret peşin ödeniyor. Bu arada Lower ya da Upper Antelope Canyon’dan hangisini seçeceğim derseniz 2si de harika. Eğer profesyonel fotoğraf çekimi olan turlara katılmayacaksanız Lower Antelope Canyon’u tercih etmenizi öneririm. Rezervasyon saatleri için de önerim ışığın geliş açılarına göre o meşhur ışık hüzmelerini görmek için sabah 10-11 arası ideal saatler. O saat diliminde yer kalmadıysa 1 saat öncesi ya da sonrası da çok iyi. Mümkünse öğlen sıcağına kalmamaya çalışın. Antelope Canyon rezervasyonu yaptıktan sonra hemen (kanyonu gezmek isteyen tüm turistlerin konakladığı) Page kasabasından da otel rezervasyonu yapmanız gerekiyor. Kanyon rezervasyonu yapan herkes buradaki otellere hucüm ettiğinden yine çok erken bitiyor. Biz burada ise Amerika yol kenarı motellerini deneyimlemek istedik ve tercihimiz Knights Inn Lake Powell olmuştu.
Amerika Rotası: Ne Zaman Gidilmeli ve Kaç Gün olmalı ?
Batı Amerika rotasında özellikle California bölgesinde her mevsim güzel bir hava olduğu için her zaman seyahat edebilirsiniz. Bence zamanlamadan daha kritik olan şey, en uzun süre izin alacağınız zamana denk getirmek. Özellikle çalışanlar için söylüyorum en az 15 gün bu rota için ideal süre. 1 hafta izin alıp 9 günde de hızlandırılmış olarak bu rotanın belli başlı yerlerini görebilirsiniz ama o kadar yol gitmişken o kadar güzel yer varken hızlandırılmış bir tur yapmanızı önermem. Bir de jet lag durumu var ki 1-2 gün zaten gidince ve dönünce tekrar adapte olma süresi gerekiyor. Bizim gibi 9 günlük bayramları 1 hafta da yıllık izin ile birleştirip 15-16 günlük seyahat planlarsanız süper olur.
https://www.instagram.com/p/BySktjzlio9/
Gelelim hava durumu meselesine; bizim gibi 15 günde 3 farklı eyalet 10larca şehir gezecekseniz çok farklı mevsimlere de hazırlıklı olmanız gerekiyor. Mesela biz Haziran ayının ortasında gitmemize rağmen 13 dereceden 40 dereceye tüm sıcaklıkları yaşadık diyebilirim. Ülkenin iç kesimlerine gidildikçe karasal iklim hatta çöl iklimi görülürken okyanus kıyılarında yer alan California bölgesinde Akdeniz iklimi görülmektedir. Tabii şöyle bir fark var. İstanbul’da ya da Antalya’da Haziran ayında hava ortalama 30 dereceleri bulurken San Diego, Los Angeles ya da San Francisco’da gündüz maksimum 25 derece gece ise 13-15 derecelere düşüyor. Ben normalde çok üşüyen bir insanım. İstanbul’da 18 derecede göbeği açık asla gezemem ama Los Angeles’ta çok rahat gezebiliyorsun, güneş tepede olduğunda cidden ısıtıyor. 18 derecede okyanusa girenleri görünce sanırım herkes o ortama adapte oluyor da olabilir:) Bu arada bizden 1 hafta önce giden arkadaşlar resmen donmuş. Haziran soğugu denen bir haftalık düşük sıcaklıklara denk gelmişler. Ona da artık yapacak bir şey yok.
Kısaca üşümeden ama terlemeden güneşli bir havada gezmek isterseniz Mayıs – Eylül arasını öneriyorum. Eğer Las Vegas, Grand Canyon, Joshua Tree, Antelope Canyon gibi ülkenin karasal çöl iklimlerinin etkili olduğu iç kesimlere de gidecekseniz Temmuz- Ağustos arasında inanılmaz yüksek sıcakları gündüzleri 40-45 dereceleri görebilirsiniz. Kanyonlarda o sıcaklıklarda yürümenizi asla önermiyorum. O yüzden bizim planımız için ideal aylar Mayıs- Haziran ve Eylül diyebilirim. Mesela Death Valley’i plandan çıkarma sebebimiz Haziran ayında 45 derecede gezmek zorlu olur diyeydi. Temmuz’da 55 dereceleri görüyormuş. Kışın gelmek zorunda kalırsanız da yağmur sezonuna denk getirmemeye çalışın, yağmur suları canyonu doldurduğunda da Antelope Canyon’a giriş yapılmayabiliyor. Bu arada Temmuz ayında bile gitseniz yanınıza mutlaka kalın kıyafetler de alın. Geceleri bir anda o 45 derece sıcaklık bile 10-15 derecelere düşebiliyor.
Amerika Vizesi Nasıl Alınır?
Amerika vizem benim hali hazırda zaten vardı ama takip edenler çok iyi hatırlarlar, vizemin olduğu eski pasaportumda evlenmeden önceki soyadım yazdığı için ne çok uğraşmıştım, ne stresler yaşamıştım. Şu an evlenme arifesinde olan ya da yeni evli tüm kadınlar için hazırladığım ”Evlilik Sonrası Yurtdışına Çıkacak kadınlar İçin Zorunlu İşlemler” yazısını da mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Güzel haber şu ki, vizemin olduğu eski soyadımın yer aldığı eski pasaportum ile ben Amerika’ya sorunsuz giriş yaptım. Yanınızda yeni pasaportunuzun ve evlilik cüzdanınızın olması yeterli. Okan’ın ise Amerika vizesi yoktu. O vize sürecini yaşadı. Sırayla Amerika vizesi için gereken adımları anlatıyorum:
- Amerika’ya gitmek için gerekli vize türünü belirlemeniz gerekiyor. Turistik seyahatlar için Göçmen olmayanlar için vize seçeneğiniz seçmelisiniz. Bu linkten kontrol edebilirsiniz.
- Tüm süreçte gerekli olacak kullanıcı hesabınızı oluşturmalısınız. Bu linki kullanabilirsiniz.
- Online vize başvuru formu DS-160’ı doldurmak en kritik nokta. DS-160, ABD vizesi online formunu doldurmadan süreç devam etmiyor. Formu sadece bu linkten doldurulabilirsiniz. Bu formu doldururken tüm bilgilerinizi gireceğinizden pasaportunuz, kimliğiniz ve konaklama-uçuş bilgileriniz yanınızda olsun ve Amerika vizesine uygun fotoğrafın da bilgisayarınızda olması gerekiyor. Fotoğrafı bile bu form üzerinden sisteme yüklüyorsunuz.
- Form dolduruluktan sonra size özel bir numara tanımlanıyor ve o numarayla bankaya vize ücreti (160 Dolar) yatırılmalı.
- Ücretin ödendiği kısa bir süre sonra sistemde görünüyor. Böylece randevu alma işlemine geçebiliyorsunuz. Randevu alma işlemi de yine aynı sisteme üzerinden yapabilirsiniz. Zaten sistem sizi çok kolay bir şekilde yönlendiriyor.
- Mülakata gittiğinizde ise yanınızda sadece 1 sayfalık DS-160 formunun onay sayfasının ve destekleyici belgelerin olması gerekiyor.
Okan aynı schengen vizesinde olduğu gibi tüm standart vize evraklarını hazırlamıştı ama onay sayfası haricinde o belgelerin 1 tanesine bile bakılmamış. Dediğim gibi kritik olan sisteme yüklediğiniz o form. Bu arada 1 günde vizeniz çıkıyor. Eğer çok kritik bir sorun yoksa direk 10 yıllık vizeyi alıyorsunuz. Bence ödediğin vize parasının karşılığını en iyi veren ülke Amerika.
Amerika’ya Uçuş: Uçak Biletini Nasıl Uyguna Alırsınız?
Amerika rotasının en pahalı kalemi kesinlikle uçak bileti ama her zaman daha uyguna getirmek için alternatif çözümlerimiz de var. o zaman alternatiflere başlıyorum. İlk olarak hepinizin bildiği gibi çok erkenden almak (1 yıl önceden falan bashediyorum) ve aktarmalı uçmak her zaman en ucuz alternatif oluyor. Skyscanner, expedia gibi sitelerden farklı tarihler deneyerek ya da tarih bağımsız deneyerek ucuz bilete denk gelene kadar düzenli kontrol etmek gerekiyor. Yine de 13-14 saatlik okyanus aşırı uçuşlar ne kadar ucuz olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Bir diğer alternatif ise millerle uçmak.
O yüzden Avans Mil ve daha fazlası için ayrıntılı bir mil kullanma rehberi yazısı hazırlamıştım. Okumadıysanız bu linke tıklayarak önce bu yazıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
https://www.instagram.com/p/Byswm2blvDT/
Amerika’da Araç Kiralama
Amerika’da araç kiralama konusu da en çok sorulan sorulardan biriydi. Biz bu seyahati aslında üstü açık Mustang ile roadtrip yapma hayali ile planladığımız için araç kiralaması en kritik noktalardan biriydi. Planı yapar yapmaz ben konaklama işlerine odaklanırken, Okan ise araç kiralama işine odaklandı. Skyscanner, Expedia, Easyrentcars vb. sitelerde karşılaştırdıktan sonra Alamo firmasının kendi sitesinde en ucuz alternatifi bulduk. 15 gün için günlük 58 Dolar’a aracımızı kiraladık. Günlük 58 Dolar’ın içinde full kasko da dahildi. Kasko seçeneklerinden ” Extended protection, collision damaged waiwer” seçeneklerini işaretledik, siz de bunu tercih edebilirsiniz. Bu arada aklınızda olsun direk Mustang seçimi yapamıyorsunuz. Üstü açık (cabrio) spor araba seçeğini seçtiğinizde Mustang ve benzeri diyor. Yani Mustang, Chevrolet camaro ya da Dodge Challenger marka araç size denk gelebilir. Tabi biz daha önceki araç kiralama deneyimlerimiz gibi önceden bizim aracımız belli olacak gidip o aracı alacağız zannediyoruz. O yüzden de renkli mustang olsun diye 1-2 kez firmaya mail bile attım:) Sonra oraya gidince öğrendik ki önceden aracın belli olması imkansızmış. Boşuna insanları darlamışım:)
Açık bir park alanında yüzlerce araba var ve sen kendi seçtiğin sınıftan hangi arabayı istersen alabiliyorsun. Yani orada hangi alternatifler var ise sen seçiyorsun. Bunu anlayınca biz elimizde bavullar o açık otopark alanına nasıl koşuyoruz. Renkli varsa kaptırmayalım diye görmeniz lazım:) Ama vardığımızda sadece siyah Mustang ile beyaz Camaro vardı. Bendeki hayal kırıklığına inanamazsınız:) Hemen görevlilerin yanına gittim, bekleyeceksiniz şans bu, durmadan araba geliyor dediler. Neyse başladık beklemeye, önce beyaz mustang geldi. Hemen bavulları onun yanına çektik ama hala bekliyoruz. İnsanlar da çünkü geliyor, onu da kaptırmayalım diye başında bekliyoruz ama gözümüz yollarda. 10-15 dakika geçince Okan hayatım yeter kısmetimizde bu varmış. Zaten çok yorgunum binelim gidelim dedi. Ben de tamam 5 dakika daha gelmezse gidiyoruz dedim. Vee o 5 dakikada araç gelmedi. Biz de bavulları araca yerleştirmeye başladık derken bir anda kırmızı bir mustang gelmez mi ben çığlık çığlığa arabaya koştum. Görevliler de ohh bee dediler, sevincimiz inanılmazdı:)
Bir diğer önemli konu ise Mustanglerin bagajı. Her şey çok güzel gözüküyor dışarıdan ama her güzelin bir kusuru da oluyor. Üstü açılan arabaların bagaj hacmi küçük olduğu için bizim büyük boy 2 bavulumuz bagaja sığmadı. Tek bavul bagajda, diğer bavul arka koltuklarda seyahat ettik. Neyseki üstünü açık kullandığımız şehir içinde bavullar evde olduğu için hiç sorun yaşamadık. Ama her seferinde o koca bavulu arabanın üstüne çıkarıp arka koltuğa yerleştirme işlemi zorlamadı desem yalan söylemiş olurum. Aklınızda olsun.
Araba çok yakıyor mu diyenler için ise ortalama yakıt tüketimi 8 Litre/100 km olarak düşünebilirsiniz. Benzin litresi de ortalama 1 litresi 1 dolar!a denk geliyordu. Galon olarak orada fiyatlamaları göreceksiniz. Google mapsten baktığınızda yakınınızdaki tüm benzin istasyonlarını benzin fiyatları ile birlikte gösterdiğini göreceksiniz. Fiyatlar çok değiştiğinden hep oradan kontrol edip en ucuz alternatifi tercih etmeye çalıştık. Genelde Arco istasyonları uygun oluyordu.
Amerika’da Araba Kullanırken Dikkat Etmeniz Gerekenler: Park Kuralları, Yollar, Otopark vb.
Amerika’ya gideceğimizi duyan ve daha önce Amerika’ya gitmiş tüm arkadaşlarım araç kullanımı,hız limitleri ve park kuralları ile ilgili bizi uyarmaya başladı ama ne mesajlar. Çok dikkat edin şöyle cezalar ödeniyor, şöyle katılar aman dikkat diye. Hiç öyle strese gerek yokmuş çünkü kurallar çok net ve de basit aslında. Kurallara uyulduğu sürece de hiç bir sorun yaşanmıyor.
İlk önce otopark konusu ile başlayalım. Çok pahalı olduğundan bahsediliyordu. Hatta bloglarda bile San Francisco’da araba büyük dert, arabayı önden teslim edin boşuna gecelik 50 dolar park ücreti ödemeyin falan yazıyordu. San Francisco’daki airbnb evimizin sahibine aynı soruyu sorduğumuzda o da buralarda park çok sorun, mümkünse aracı getirmeyin demişti. Yani o kadar korkuttular ki arabayı önden teslim mi etsek noktası geldik ama bizim bir de San Francisco’ya 1 saat mesafedeki Silikon vadisine gitme planımız olduğundan arabayı önden teslim etme sansımız kalmıyordu o yüzden kalsın bir şekilde çözüm bulacağız artık dedik. Bu arada San Francisco için söylenen cümlelerin benzerlerini daha az da olsa San Diego, Las vegas ve Los Angeles için de okumuştuk. Hiç biri gerçek olmadı. 15 günün sonunda otopark parası sadece 20 dolar ödemişiz düşünün. Peki nasıl park yeri bulduk derseniz; her zaman street parking yani cadde ya da sokaklarda belirlenmiş park noktalarına park ettik.
Yola araç park edeceğiniz zaman ise 2 alternatifiniz var. Ya ücretli park ediyorsunuz ya da tabelalarda belirlenmiş süreler çerçevesinde ücretsiz park edebiliyorsunuz. Kırmızı yağlıboya sürülmüş kaldırımların kenarına asla ve asla araba park etmiyorsunuz. En önemli ve ilk kural bu. Diyelim ki aracınızı koyacak kırmızı olmayan bir yer buldunuz, hemn tabelayı okuyoruz. Örneğin tabelada 2 hours parking 9 am- 7 pm except sunday yazıyor. Bu durumda Pazar günleri için herhangi bir sınır yok, istediğiniz gibi park edebilirsiniz demek ama Pazartesiden Cumartesiye sabah 9 dan akşam 7ye sadece 2 saat ücretsiz park hakkınız var. Akşam 7’den sabah 9’a kadar ise istediğin süre kadar park edebilirsin demek. Mesela akşam 7’de bıraktınız. 2 saat geçinde sabaha kadar olan süre başlıyor. Sabah 9’da 2 saatlik yine hakkınız olduğu için akşam 7den sabah 11’e kadar cezasız park etme hakkınız olabiliyor. Bu şekilde tabelaları okuyup sorunsuz ve ücretsiz park edebilirsiniz.
Diyelim ki ücretsiz yer bulamadınız o zaman da yol boyu her araç için makineler oluyor. İstediğin süre için parayı atıyorsun. Saatlik 1-2 dolar gibi çok cüzi ücretler oluyor genelde. parayı atınca sistem yeşil yanıyor ve süreden geriye sarmaya başlıyor makine. Süre bittiğinde size kırmızıya dönüyor. Görevliler o alandan geçtiğinde araçın önündeki makinede kırmızı ışık yanıyor ise direk ceza kesiyorlar. Sistem bu şekilde kurallar net ve basit aslında.
Otoyollarda ise hız sınırına uymak önemli. Onun haricinde Amerika’sa olduğumuz sürede otoyol geçiş ücreti hiç ödemedik. Türkiye’de olduğu gibi ogs vb. bir ihtiyaç olmadı. Sadece San Francisco’da Golden Gate Bridge’de biz geçiş ücreti ödememiştik ama paralıymış. Dönüşte araç kiralama firması bu ücreti bizim kartımıza yansıtmış.
Amerika’da İndirimli Konaklama
Amerika seyahatimizde sanırım bizi en çok yoran ve bütçemizi de en çok zorlayan kalem konaklama tutarlarıydı. Yukarıda da bahsettiğim gibi yüksek sezonda en çok talep gören turistik noktalara gittiğimizden fiyatlar anında artıyordu. Erkenden rezervasyon yapsan bile San Francisco, Joshua vb. gibi fiyatları hep yüksek olan noktalarda vardı. San Francisco’da otel fiyatlarının yanından bile geçemedik, uygun Airbnb evi bulmak bile inanılmaz zorladı. Resmen beni konaklama konusunda en çok yoran, delimisiniz yaaa bu nasıl fiyatlar dedirten yer San Francisco oldu. Bookingte yer alan nispeten uygun fiyatları San Francisco otel alternatiflerini bu linkte bulabilirsiniz. Joshuadaki karavan ise hayalimdi. Orada da 2 gün mecburi konaklama diyordu. Mail atıp rica edince; tek sansın bekleyip 1 günlük aralarda boşluk kalırsa rezervasyonu tek gecelik alabiliriz dedi. Bu riske atacağım bir şey olmadığı için orada kalmazsam üzüntüden ağlayacağımı bildiğimden:) tüm planı 2 gece joshua’da konaklayacak şekilde oluşturduk. Peki konaklama ücretlerini nasıl düşürdük? Booking ve Airbnb indirim linklerimizi kullanarak.
Booking indirimi şu şekilde işliyor. Herkesin bir linki var, o link üzerinden rezervasyonu tamamladığınızda %10 iade alıyorsunuz. Tabii size link gönderen kişi de kazanıyor. 2 kazancı da kendiniz kullanmak için küçük çakallıklarla mesela eşinizle birbirinize link paylaşımı yapabilirsiniz:) 1000 TL’lik rezervasyon yaptırdıysanız, 100 TL seyahat sonunda sizin kartınıza yatıyor. 15 dolar ise link sahibine yatıyor sistem bu şekilde işliyor. Okan ile karşılıklı link kullanımı bitince biz de seyahat bloggerı arkadaşlarımızın linklerini kullanarak %10 indirimden yararlanmaya devam ediyoruz. Siz de Booking indiriminden yararlanmak için bu linke tıklayabilirsiniz.
Airbnb’de ise indirim süreci ilk rezervasyon için geçerli. Yani indirim linkini kullanarak ilk kez Airnbn’ye kaydolan kişiler ev rezervasyonlarında 130 TL indirim alıyor. Siz de Airnbnb rezervasyonlarından 130 TL indirim kazanmak için bu linke tıklayabilirsiniz.
Yine Airbnb’de de küçük çakallıklarla 1den fazla mail adresi açarak, 2-3 kez bu 130 TLlik indirimden yararlanmak mümkün. Ben San Francisco’daki airbnb evimizi yeni açtığım airbnb hesabından yaptım. 1-2 kez denenebilir, aklınızda olsun.
Şimdi gelelim konakladığımız yerlere. Hepsi çok sorulmuştu, tüm konakladığımız yerlerden çok memnun kaldığımız için gönül rahatlığı ile hepsinin linkini paylaşıyorum. Sırasıyla konakladığımız yerlerin linki bu şekilde:
- Los Angeles’ta konakladığımız Airnbn evinin linki
- Las Vegas’ta konakladığımız otelin linki
- Page kasabasında konakladığımız motelin linki
- Joshua Tree’de konakladığımız Airbnn karavanımızın linki
- San Diego’da konakladığımız Airbnb evimizin linki
- Grover Beach’te konakladığımız Airnbn evimizin linki
- San Francisco’da konakladığımız Airnbn evimizin linki
Airbnb evlerinde rahat etmek istiyorsanız bizim gibi otoparkı olan, odanıza ait özel banyosu olan evleri tercih etmeye çalışın. Ayrıca Grover Beach’te kaldığımız airbnb evi için iddia ediyorum, Dünya’nın en iyi hizmet veren airbnb evi olabilir. Çok düşük fiyatı olmasına rağmen efsane bir konaklama deneyimi yaşamıştık. Şiddetle o eve rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Joshua’daki karavanların fiyatı yüksek olsa da deneyim paha biçilemez. Bu karavanlarda hayatımın en özel konaklama deneyimini sunduğu için yine sonuna kadar öneriyorum.
Amerika’da İnternet Kullanımı
Amerika seyahati boyunca internet bizim için özellikle bazı noktalarda hayati öneme sahipti. Her ne kadar çevrımdışı haritalari indirmiş olsak da yol çalışması ya da trafik olan zamanlarda internet sayesinde google mapsin uyarıları ile gitmek çok önemliydi. Onun haricinde konaklamamıza 2 gün kala Airnbnb’den kiraladığımız San Diego’daki ev sahibi işim çıktı diyerek iptal etti. Sürekli internetimiz olmasa ne bu iptalden haberimiz olacaktı ne de anında yeni bir alternatif bulabilirdik. İnternet olmadan 15 günlük gezimizi de an ve an sizinle paylaşamazdım. Bazı kısa seyahatlerde internet satın almayıp otelerdeki ya da kafelerdeki wifi ile idare ettiğimiz durumlar çok oluyor ama 15 günlük uzun bir rota için mutlaka internet paketi satın almanızı öneririm.
Turkcell platinum kullanıcısı olarak yurtdışında mevcut paketimizi günlük 30 TL’ye kullanabiliyoruz ama 450 TL tek kişi maliyeti olunca Amerika’dan hat almak en mantıklı çözüm oldu. Biz T-mobile’ın prepaid hatlarını tercih ettik. Tüm havalimanlarında, T-mobile mağazalarında, elektronik ürünler satan mağazalarda ya da marketlerde bulabilirsiniz. Çok fazla seçenek vardı. Özellikle ucuz alternatiflerde aldanıp altındaki küçük yazıları okumayı unutmayın. Mesela 25 Dolar olan paketin altında asında ilk 3 GB’dan sonra hızın düştüğü yazıyor. Biz hotspot özelliği olan tek alternatifi tercih ettik. Böylece 2. kişi de internetsiz kalmayacaktı. 1 Dolar hattın ücreti. Mevut sim kartınızı çıkarıp bu hattı takıyorsunuz ve hemen kullanmaya başlıyorsunuz. Amerika hatlarını aramak da ücretsiz. 1 ay boyunca sınırsız internet ve 10 GB hotspot sağlayan kartın tutarı ise 60 Dolardı. Vergilerle birlikte ikisi toplam 66 Dolar tuttu. İnternet paketinizin devreye girmesi için ise satın aldığınız kartın üzerindeki şifreyi yönlendirmeleri takip ederek giriyorsunuz. Anında sınırsız internete ulaşıyorsunuz.
Amerika Seyahat Bütçesi: Neye Ne Kadar Harcadık?
İşte her seyahat sonunda merakla beklenen bütçe kısmıyla karşınızdayım. Her bir başlıkta ilgili harcamaya ayrıntılı anlattığım için burada kafanızda bir rakam oluşması için toplam bütçeyi yazmak istedim. Aylar önceden ödenip taksiti bitenler, nakit harcamalar, ayrı kredi kartları derken hesaplaması biraz bizi zorladı ama sizi uğraştırmaması için açık açık çok net paylaşıyorum.
- 15 gece konaklama 1770 Dolar
- Araba kirası 879 Dolar
- Uçak (avans mil ile) gidiş-dönüş 393 Dolar
- Benzin 300 Dolar
- Yeme-içme 730 Dolar
- Tarihi yer, kanyon vb. giriş ücretleri 160 Dolar
- Uber,bird vb.ulaşım 75 Dolar
- İnternet 66 Dolar
- Araç park ücretleri 20 Dolar
Toplam 4393 Dolar.
Temmuz 2019 kurundan (5.7 TL) karşılığı ise 25.040 TL.
Bizim bu tatilde en büyük kazancımız Doları 3.87’iken almamız, hazırda 10 yıllık vizemin olması ve uçak biletini de Milesandsmiles kredi kartımız ile avans millerle almamız. Bu şekilde bayram yoğunluğunda sadece biletin vergisini ödeyerek direk THY ile uçmuş olduk. Siz de konaklama ve araba seçeneklerini değiştirerek bu maliyeti çok rahat düşürebilirsiniz.
Amma para harcamışlar yaa çok mu zenginler nerden geliyor bu değirmenin suyu derseniz; nasıl para biriktirdiğimizi görmek ve daha fazla para biriktirmek için uygulamadığımız tüyoları okumak için sizi bu yazıya davet ediyorum.
Ne dersiniz? 15 günlük Amerika tatili için bu maliyet kulağa nasıl geliyor? Yorumlarınızı ve/ veya sorularınızı bana ayzarsanız sevinirim.
https://www.instagram.com/p/Byx3daEF7Kx/
Amerika’dan paylaştığım fotoğraflara Instagram’da #renklirotalaramerika hashtagi ile ulaşabilirsiniz.
Baştan sona Amerika seyahati planlama rehberi bu şekildeydi, şimdi sırada rotamızdaki tek tek tüm şehirlerin gezi rehberleri var. Gelecek yazılarımdan ve videolarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni buralarda da takip etmeyi unutmayın! 😉
Instagram: @renklirotalar
YouTube: Renkli Rotalar
Gorkem Sahin Kurtuldu
19 Eylül 2019 at 9:16 pmTurk ehliyetini kullanabiliyor muyuz acaba? Yoksa international ehliyet mi almak gerekiyor?
Renkli Rotalar
20 Eylül 2019 at 8:08 amBiz Türk ehliyet ile araç kiraladık ve kullandık, hiç sorun olmadı.